IMG_7108

Windsor Kafkas Halk Dansları Ekibi

18 Nisan’da Nathan Philip Square’de düzenlediğimiz International Children’s Day etkinliğinde muhteşem bir kapanışa imza attınız. Meydandaki yüzlerce izleyiciyi gösteriniz ile coşturdunuz. Sizleri daha yakından tanımak isteriz.  Telve okurlarına kendinizi ve Kafkas Halk Dansları ekibinizi kısaca tanıtır mısınız? Ne zaman kuruldu?  Kaç kişilik kadronuz var?

Öncelikle, 18 Nisan’daki International Children’s Day etkinliğine bizi davet etme inceliği gösteren Turkish Society of Canada Yönetim Kurulu Üyelerine ve ekibimize kendini tanıtma olanağı veren Telve yönetim grubuna tüm ekibimiz ve ekip yöneticilerimiz adına sonsuz teşekkürlerimizi sunmak isterim.

Bildiğiniz gibi anavatanımızın her bölgesinde farklı kültürler yaşamakta ve Canada’da yaşayan vatandaşlarımız da bu farklı kültürlerin birer parçası olarak Canada’nın kültürel renk skalasını zenginleştirmektedir. Bizler, ülkemizin her yöresinden oyunlarla bu kültürel zenginliğe katkıda bulunmayı çok istememize rağmen, öğretmen gereksinimi nedeniyle yalnızca Kafkas Ekibi oluşturma ile yetinmek durumunda kaldık. Halk oyunları öğreniminde dans öğretmeni olmaksızın yol katetmek ve gösteri sunabilecek bir ekip hazırlamak çok zor. İşte bu anlamda, dans öğretmenimiz sayın Sabit Yılmaz’ın varlığı Windsor Kafkas Halk Dansları ekibi olarak en büyük şansımız olmustur.

Ekibimiz 2014 yılı sonlarında, Windsor’daki derneğimizin (Turkish Canadian Cultural Association of Windsor) himayesinde, Sabit Yılmaz, İsmail Yılmaz, Perihan Gürkan ve Şamil Yılmaz’ın çalıştırıcılığında eğitim ve öğrenim faaliyetlerine başlamıştır. Müzisyen ve çalıştırıcılarıyla birlikte şimdilik 30 kişiden oluşan ekibimiz, yeni katılımlarla giderek daha da gelişmektedir. Öğünerek belirtmeliyim ki; ekibimizde, Kafkas halk dansları müziklerini canlı olarak sunan, 2 akordion ve 2 doli’den (Koltuk Davulu) oluşan 4 kişilik müzisyen grubu görev yapmaktadır.

Yaklaşık birbuçuk yıl gibi bir süredir çalışmalarını sürdüren folklor ekibimiz çok kısa zamanda gösteri sunabilecek düzeye gelmiş, Windsor ve çevresinde düzenlenen birçok festivalden davetler alarak çalışmalarının ürününü vermeye başlamıştır.

IMG_7380 (Small) IMG_7325 (Small) IMG_7436 (Small) IMG_7214 (Small)

Ekibinizin çalışmalarından bahseder misiniz? Ne sıklıkta toplanıyorsunuz? Nasıl bir eğitim veriliyor?

Bir taraftan Windsor’da bir dernek binamızın oluşu ve çalışmalarımızı derneğimiz bünyesinde sürdürüyor olmak çok sevindirici olmakla birlikte, diğer taraftan, ekibimizi oluşturan danscılarımızın hemen hepsinin öğrenci oluşu, zaman imkansızlığından dolayı çalışma sıklığımızın haftada bir gün (sadece 4 saat) oluşu bizi mutsuz kılmaktadır. Bu durum performansımızı olumsuz etkilemekte, verimliliğimizi azaltmaktadır.

Eğitim ve öğrenim çalışmalarımızı dans ve koreografi öğretmenimiz Sabit Yılmaz’ın önderliğinde yapmaktayız. Bayan danscılarımızın çalışmalarında Perihan Gürkan, erkek danscılarımızda ise Ismail Yılmaz ve Şamil Yılmaz yardımcı öğretmenlik görevlerini sürdürmektedirler.

Ekibimizde hem bayan, hem de erkek danscıların oluşu ve tüm ekibin toplu dansının yanısıra bireysel figürlerin de sergileniyor olması, koreografinin tümünün tamamlanmasında bireysel çabaları çok fazla öne çıkarmaktadır.

Halk danslarının tümünde olduğu gibi, koreografinin oluşumunda izlenen tüm figürler Kafkas kültüründen mesajlar vermekte, bize, yaşanan coğrafyadaki insanın yaşam biçimini anlatırken, Kafkasya insanının doğayla mücadelesini, kendini tehlikelerden savunmasını, sıcak, düzeyli ve saygılı insan ilişkilerini, acılarını ve sevinclerini, aşklarını ve sevdalarını anlatmaktadır.

IMG_7424 (Small) IMG_7116 (Small) IMG_7165 (Small) IMG_7183 (Small)

Windsor’da yaşayan Türk Toplumunu da okuyucularımıza tanıtır mısınz? Türk toplumu kaç kişidir? Neler yaparlar? Kanada’da Türk’leri ve Türk Kültürü’nu tanıtmak için başka çalışmalarınız da var mı?

Windsor’da yaşayan Türk toplumunun sayısıyla ilgili kesin bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, yaklaşık yüz ailenin varolduğunu tahmin ediyoruz. Derneğimize üye olan ve etkinliklerimize katılımda bulunan, toplumumuzla içiçe olup kendi kültürümüzü yaşama ve yaşatma gayretinde olan bir grup Türk vatandaşımızın yanısıra,  bu gruptan kendini soyutlayıp toplumumuzla dialog oluşturmayan az sayıda ailelerin de bulunduğunu biliyoruz. Üzücü bir durum olmasına rağmen aramıza katılmalarına ilişkin zorlayıcı bir baskının da doğru olmayacağı kanısındayız.

Windsor’daki hissedilir sayıda toplum üyemiz truck-driver ya da owner-operator olarak taşımacılık sektöründe çalışmakta, şehrimizdeki otomotiv sektörüne dayalı sanayının yoğunluğu dolayısıyla bir kısım üyemizin fabrikalarda çalıştığını, ayrıca değişik sektörlerde (özellikle pizza gibi) kendi işyeri sahibi üyelerimizin olduğunu da söylememiz mümkün.

Kanada’daki Türkleri ve Türk Kültürünü tanıtma yönündeki çalışmalar Windsor’daki derneğimiz tarafından yürütülmektedir. Derneğimizin kendine ait binasında yıl boyunca tüm milli ve dini bayramların yanısıra diğer önemli günlerin kutlanmasına yönelik etkinlikler düzenlenmekte, şehrimizdeki başka ülke community lerinin düzenlediği multicultural etkinliklerde de yeralarak Türk Kültürü tanıtılmaktadır.

Kültür etkinlikleri her zaman özveri isteyen bır süreç. Çok önemli para ve emek kaynağı gerektiriyor. Nasıl bu zorlukların üstesinden geliyorsunuz?

Çok haklısınız. Özellikle taşın altına elini sokacak bireylerin sayısı buradaki gibi çok az olunca üretmek kolay olmuyor. Ancak, bir şeyi çok istiyor ve çok seviyor olmak zorlukların üstesinden gelmeyi biraz daha kolaylaştırıyor sanıyorum.

İyi şeyler üretmek ve topluma yararlı faaliyetler sunabilmek için yonetici ve lider kişilerin varlığı da çok önemli. Toplumumuzu sürükleyip yönlendirecek aktif çalışan sayısında oldukça fakir olduğumuz söylenebilir. Bu olumsuzluklar maddi gereksinimlerimizin karşılanmasında yaşadığımız güçlükleri de beraberinde getirmekte ister-istemez.

Derneğimizin bütçesini sadece üye aidat ve bağışlarıyla birlikte, yapmış olduğu etkinliklerden elde ettiği gelirler oluşturmaktadır. Üye sayımızın azlığı ve dolayısıyla derneğimizin gelir miktarindaki düşüklük, derneğimizi ayakta durmakta zorlamaktadır.

Durum böyle iken, folklor grubumuzun maddi gereksinimleri konusunda derneğimizin bütçesinden yararlanmamız pek olanaklı olmuyor. Kostüm, aksesuar gereksinimlerimiz ve gösteri için yaptığımız seyahat masrafları ile ilgili desteği büyük oranda ekibimizde görev yapan danscı çocuklarımızın ailelerinden görmekteyiz.

Eminiz, yaptığınız işin keyif veren pek çok güzel yanı da var. Bunlardan da bahseder misiniz?

Elbete var… Yukarıda bahsettiğim gibi, başarıya gitmenin yolu büyük ölçüde onu çok istemekten ve seviyor olmaktan geçiyor. Sevdiğiniz şeyi yapmak çok keyif verici. Bir de bu işin bireysel keyfinin yanısıra toplumsal olarak ta ayrı bir tadı var. Ülkenizden binlerce kilometre uzakta, kendi kültürünüzü yaşıyorsunuz ve başka kültürlerden insanlarla paylaşıyorsunuz. Bunu yaparken kendi insanımızla elele, yürek-yüreğe olmak, Canada’daki varlığımızı duyurup, milli duygularla göğsümüzü kabartabilmek çok başka bir şey.

Bütün bunların dışında, böyle bir çalışmanın içinde olmak; burada doğmuş ya da buraya çok küçük yaşlarda gelip Canada’daki yaşamında egemen olan dilin ve kültürün etkisiyle kendi kültüründen uzaklaşmış çocuklarımızın bu kayıplarını gidermek, bu faaliyetlerdeki birlikteliklerle kendi vatandaşlarıyla kaynaşıp bütünleşmelerini ve Türk adet, gelenek ve göreneklerinden kopmamalarını sağlamak açısından da ayrıca keyif verici.

Gelecek için hedeflerinizi de bizlerle paylaşır mısınız?

Aslında, gelecek için hedeflerimizin hemen hemen tümü yukarıdaki sözlerimde yeralıyor. Gelecek için belirlediğimiz hedefler, bir folklor ekibi yaratma çabasıyla yola çıkarken belirlediğimiz amaçlarla aynı diyebiliriz. Bunu bir cümle ile ifade etmemiz gerekirse; Anavatanımızdan uzaklarda, bambaşka kültürlerin içiçeliğinde yaşanan bir ülkede, kendi kültürümüzün varlığıni hissettirmek, tanıtmak ve yaşatmak, bu amaçlar doğrultusunda ortaya konan faaliyetlerimizde birarada olabilme olanağı bulan çocuklarımıza da kendi kültürlerini hatırlatıp yaşatırken, Türk toplumundan kopmamalarını, kendi vatandaşlarıyla birlik, beraberlik ve dayanışma içinde yaşayan birer birey olmalarını sağlamak. Bu amaçlarımızı gerçekleştirdiğimiz oranda hedeflerimize de vardığımızı söylememiz mümkün olacaktır.

Bu söyleşi için ayırdığınız zamana çok teşekkür ediyoruz. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

Ben de çok teşekkür ediyor, ayrıca tüm Telve çalışanlarına, okuyucularına ve Canada’da yaşayan tüm Türk vatandaşlarıma sevgi ve selamlarımı iletiyorum.