robin-williams

Yardım Her Zaman Yanıbaşımızda

Madde bağımlılığı ve depresyon ile birlikte yaşamak çok zor bir durumdur. Robin Williams’ın hayatının en azından 40 yılını bu sorunlarla mücadele ederek geçirdiğini görüyoruz. Bu süreç içersinde bir aile kurup çoluk çocuk sahibi olmuş, kariyerinde en tepelere çıkmış ama hep psikolojik sorunları ile mücadele etmiş.

Depresyon bazen hayatımızın bir gerçeğidir, sık rastlanır ve tedavi edilebilir bir durumdur . Genelde ergenlik döneminde başlar, tedavi edilmeden atlatılan her depresyon atağı, gelecek için yüksek risk oluşturur. Depresyon, Parkinson hastalığı ve madde kötüye kullanımı beyin işleyişimizde birşeylerin yolunda gitmemesi ile ilgilidir yani  beyin hastalığıdır. Kendimizi ve sevdiklerimizi bunlardan korumak için ise yeterince bilgi sahibi olmamız gerekir.

Çevre, sosyal faktörler ve hayatımızdaki stres  depresyon açısından önemli bir rol oynar. Ebeveynlerimizden aldığımız genler ve biyolojik faktörler de, psikolojik ve sosyal etkenler gibi depresyondan sorumlu olabilir. Depresyon Kanada da 2 milyondan fazla ergeni  etkiliyor ve onların intihar etme riskini arttırıyor. Her yıl yaklaşık 4.000 Kanada’lı intihar ederek hayatını sonlandırıyor[iv]. Çocuk ve ergenlerde depresyon daha da tehlikeli bir durum olabilir, çünkü bu yaşlarda intihar riski daha yüksektir. İstatistiklere baktığımızda, 10-20 yaşlarında ölümlerin en önemli ikinci nedeninin intihar  olduğunu görüyoruz. Kanada da yaşayan insanlar olarak, biz Türkler de bu istatistiki rakamlara dahiliz.

Robin Williams vakasına baktığımızda, bağımlılık problemini ve kalp hastalığını ailesi ve yakınlarıyla paylaştığını  ama depresyonu  hiç kimseyle açıkca konuşmamış olduğunu görüyoruz. Bu bir tesadüf değil. Çoğu durumda kişiler kendilerinde var olan psikolojik problemleri tanımlamakta zorlanabilirler. Bu durumun farkına varsalar da bunu diğerleriyle paylaşmak kolay değildir. Birçok kişi çevrenin vereceği tepkiden çekinebilir,  bunu zayıflık yetersizlik gibi algılayabilir.

Robin Williams’ı öldüren kalp yada Parkinson hastalığı değildi. Bu hastalıklara rağmen hayatına devam edebilirdi. Michael J. Fox bu konuda güzel bir örnek. Kendisi 1991 yılında Parkinson hastalığı teşhisi almasına rağmen, mücadeleyi hiç bırakmadı. Hem aile hayatını hem de kariyerini başarılı bir şekilde sürdürebildi.

İntihar etme davranışı bir krizdir ve her kriz gibi doğru yönetilirse gelir geçer. Önemli olan doğru yerden, doğru şekilde yardım almaktır. Alkol, uyarıcı ilaçlar bazen geçici iyilik sağlayabilir ama depresyonu tetikleyen psikolojik sorunlar çözümlenemedikçe risk devam eder. Yardım her zaman vardır, önemli olan bu yardımı aramak ve ona ulaşmaktır. Aşağıda bu konuda yardım alabileceğiniz kaynaklar sıralanmıştır.

Filiz Doğan

 

Kaynaklar

Filiz Doğan İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nden psikolojide lisans ve master derecelerine sahiptir. 1986-2002 yılları arasında Vakıf Gureba Hastanesinde Psikolog olarak çalıştıktan sonra Toronto’ya yerleşmiştir. Kanada’da egitimine devam etmis ve stajını CAMH de Nöropsikometri laboratuarında çalışarak tamamlamıştır. Filiz Doğan, Toronto ve çevresinde yaşayan, Türkçe konuşan topluma, kendi anadilinde hizmet vermeye baslayan bir pilot projeyi hayata geçirmiştir. Psikolojik Destek ve Kişisel Gelişim Projesi Kanada’daki statusu ne olursa olsun (citizen, permanent resident, student, refugee, non-status) toplumun her kesimine açık, MNLC ve Immigration Canada tarafından desteklenen, ücretsiz hizmet veren bir psikolojik yardım servisidir.