Kenarbel'e Gelin Geldi
Evlendikten bir hafta sonra genç teğmenin tayini Kars’ın Çıldır ilçesinin Kenarbel köyünün yakınlarındaki sınır koruma bölüğüne çıkar. 1949’un Haziran ayının ilk günlerinde yeni görev yerinde olması gerekir. Bu her subayın yapması gereken iki şark (doğu) hizmetinden birincisidir.
23 yasındaki teğmen Faruk 1926’da Amasya’da doğmuş. Bu küçük Anadolu şehri zengin tarihinin yanında hoşgörülü misafirperver insanları, güzel doğası, içimine doyum olmayan semaver çayı ve kokulu elması ile meşhurdur. Amasya’ya doyamadan küçük Faruk 12 yasında ailevi sebeplerden dolayı şehirden ayrılmak zorunda kalır. Yoksulluktan kurtulup “adam olabilmesi” için askeri “mektebe” verilir. Bundan sonra anası da babası da ordu olur ve bunu ömrünün sonuna kadar unutmaz. Bursa, Çankırı, Erzincan ve Konya’daki askeri ortaokul ve liselerde eğitim görür. 27 Aralık 1939’da, 13 yaşındayken, sınıf arkadaşları ile koğuşta uyurken, büyük bir deprem olur. Koğuşun duvarları çocukların üzerine yıkılır. Pencerelerin önünde uyuyan çocuklar küçük yaralarla kurtulurken duvarların altında kalanların büyük kısmı telef olur. Küçük Faruk pencere önünde olduğu için şanslı çocuklardandır. Cumhuriyetimizin en büyük faciası olan bu Erzincan depreminde 33 bin insanımız hayatını kaybetmiştir.
13 sene sonra, şans yüzüne güler. Harbiye’yi bitirdikten sonra Ankara’da yolda rastladığı güzel bir genç kızı çok beğenir ve ailesinden istetir. Daha önce kızı Nuran’ı başka bir subaya vermek istemeyen Ulvi Bey, efendi yüzlü teğmen Faruk’u görünce fikrini değiştirir. Genç teğmen ve Ankara’nın doğusuna hiç geçmemiş olan yeni gelin, iki günlük kara tren yolculuğundan sonra Kars’a varırlar. Oradan otobüsle Çıldır’a gelirler. O zamanlar Çıldır’dan Kenarbel köyüne ancak kağnı ve atla gidilirmiş. Gelini yaşlı ve sakin bir ata bindirirler. 10 km’lik mesafeyi yaklaşık iki saatte alırlar. Köy muhtarının evinin önünde gelin attan iner, ama at binmeye alışık olmadığı için ayakları tutmaz ve yere yığılır. Muhtarın karısı ve kızları sedire oturturlar. Biraz masaj ve sıcak çayla kendine gelir.