Kıymeti Bilinmeyen Sahip Olduğumuz Güç
Bu yazıyı yazmamın amacı bir çoğumuzun halen fark etmediği ya da önemsemediği bir gücün aslında hayatımızı ne kadar etkilediği ile ilgilidir. Bahsedeceğim bu güzel gücün adı duymak duyabilmek.
Ben sağlıklı duyan duyabilen bir insan olarak dünyaya gelme sansına sahip oldum. Ancak 2001 den (yas 38) itibaren sol kulağımda duyma kaybım başladı.O dönemlerde sağ kulağımın sağlıklı olması sebebi ile çokta önemsemedim. Yıl 2013’e geldiğinde sol kulağımı tamamen kaybetme noktasına geldiğim gibi 2011’den itibaren sağ kulağımda aynı etkileri göstermeye başladı. Sol kulağımın son 10 yılda bu noktaya gelmesi beni sağ kulağımın da aynı yolda gidebileceğini düşündürdü. Ama teori ile pratik aynı şekilde yürümedi, hücre yaşlanması olayı hızlandırdı. 2013 yılına geldiğimizde artık tek başıma hayatımı konuşarak idame edememe noktasına gelince, 2014 Mart ayında sol kulağıma biyonik kulak, BK ( Cochlear Implant,CI) ameliyatı yapıldı. Bugün tekrar BK sayesinde duyabiliyorum. Ancak yine de gerçek bir kulağın o muhteşem duyabilme gücüne sahip değilim. Buna da şükür diyorum.Çünkü artık öyle veya böyle hayatımı idame ettirebiliyorum.
Size yaşadıklarımdan bazı olayları paylaşarak bu gücün etkisini biraz olsun hissettirebilir miyim bilmiyorum.
Arkadaşınız ile bir kafedesiniz. Arkadaşınız size çok heyecanlı bir olayı anlatıyor. Ancak siz bunu tam olarak duyamadığınız için onun heyecanına ortak olamıyorsunuz.. Çalışma ortamında iş arkadaşınız sizden bir şey rica etti. Ancak siz bunu duyamadığınız için cevap vermiyorsunuz. İş arkadaşınızın bana cevap bile verme gereği duymadığını düşündüğünü ve gelecekteki ilişkinizi nasıl etkilediğini düşünün. Arkadaşlarınızla bara gittiniz. Ancak siz yine herşeyi duyamadığınız için, herkes konuşulan, paylaşılan o güzel anlara gülerken siz sadece o anların sıcaklığını hissedemeden yapmacık bir gülümseme ile katılmak zorunda olduğunuzu düşünün. Evdesiniz, kapı çaldı, duymuyorsunuz. Telefon çalıyor, farkında bile değilsiniz. Farkında olduğunuzu düşünün. Açtınız. Bu sefer kendinizi pür dikkat telefonun hoparlörüne verdiniz. Ama yine de kızınızın/oğlunuzun söylediklerini anlayamadığınızı çaresizce düşünün. Ve bu hissi 30-40lı yaşlarda aktif bir çalışma hayatında yaşamayı düşünün. Televizyon radyo zaten ne mümkün. Suyun bildiğiniz sesini bile artık duyamadığınızı düşünün. Debisi çok güçlü olan bir suyun sessiz akması ne kadar normal olabilir?
Duyabilen bir insan için yaşamın bu kesitleri ne kadar doğalsa duyamayan bir insan için ise o derece korkunç bir yalnızlık çaresizlik ve ızdıraptır. Bu nedenle duymayı duyabilmeyi bir güç olarak tanımladım.
Falih Tuncer
Gelecek sayıda: Biyonik kulak teknolojisi ve ameliyat süreci
Falih Tuncer, 1962 Almanya doğumludur. 1985 de ODTU Metalurji Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Türkiye’de önce işgören ve bilahare işveren olarak çalıştı. 2001 yılının Mayıs ayında Kanada’ya geldi. Burada Petro Canada ve A&W firmasının Franchise’i olarak on yıl kendi işini yürüttü. Kulak rahatsızlığı sebebi ile 2013 yılından beri aktif iş yaşamından bir süreliğine ayrıldı.