Sunay Akın ile Söyleşi

Gönüllümüz Sezin Atasoy, Sunay Akın ile 6 Kasım günü gerçekleştirdiği gösteri öncesinde, sahne arkasında bir söyleşi gerçekleştirdi.

Sunay Hocam, öncelikle Toronto’ya tekrar hoşgeldiniz.. Bu dördüncü gelişiniz yanılmıyorsam.. Her yıl bizi daha fazla tanıma şansı buluyorsunuz.. Buradaki Türk toplumu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Toronto’ya geldiğim zaman biraz hüzün hissediyorum. Son yılların bir tabiridir ya ‘beyin göçü’, işte o beyin göcünün ülkemden ne denli kuvvetli olduğunu görüyorum ve bu da beni hüzünlendiriyor. Pek çok zeki, duyarlı, çağdaş, Atatürkçü insan Kanada’ya göç ediyor..

Ama buradaki insanlar ülkelerine karşı çok duyarlılar. Daha doğrusu beni Kanada’ya böyle insanlar davet ediyor ve ben onlarla birarada oluyorum. Ama şunu gördüm ki, ne kadar uzak olsalar da Türkiye’yi bütün üzüntüleriyle, acılarıyla, kalpleriyle hissediyorlar ve buna seviniyorum. Bağlarını hiç kopartmamış olmaları, ilişkilerini hep güçlü tutuyor olmalarını görmek çok güzel.

Turkish Society of Canada o kadar Atatürk’e yakışır bir anma etkinliği düzenliyor ki; pek çok insanin gönüllü olarak, fedakarlıklarla nasıl çalıştıklarını görüyorum, provalarını izliyorum. Çok ciddi ve profosyonel çalışıyorlar. Amatör olmalarına rağmen, kendilerine profosyonel diyen insanlardan çok daha profosyoneller. Bu arada burada çok güzel dostluklar da kurdum.

Hepimizin adına teşekkür ediyorum..

Ayrıca 23 Nisan kutlamalarıyla da Kanada’daki Türkler Türkiye’de çok öne çıktı. Biz ülkemizde ne yazık ki ulusal bayramlarımızı kutlayamıyoruz. Daha doğrusu hak ettiği gibi kutlayamıyoruz. Oysa isteriz ki; bu gerçekten bir ‘millet’ olma kavramıyla kutlansın, çünkü millet olmak demek kendilerini var eden değerleri yaşatmak demektir. Ama bunu henüz gerçekleştiremedik, bunların arkasında o kadar çirkin politik olaylar var ki, biraz gündemi takip eden bilecektir.

Evet öyle maalesef… Biraz sonra siz de sahne alacaksınız. Bu yıl bize neler anlatacaksınız, kısaca bahseder misiniz?

Atatürk der ki; “Beni görmek bedenimi görmek demek değildir. Asil olan düşüncelerimi görmektir”. Bu yüzden Atatürk’ün düşüncelerini, dünya görüşünü, hayata kattıklarını, özellikle de Anadolu insanını nasıl var ettiğini, nasil çağdaş ve bilim yolunda yürüyen güzel isimler yetiştirdiğini göreceğiz. O’nun yaktığı ışıkla pek çok insanın yüzü aydınlanmıştır.

Örneğin, bunlardan biri Mustafa Inan; Adana’da yoksul bir aileden olup, trenlerde çalışan bir seyyar posta memurunun oğluyken, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtdışında doktora yapan ilk bilim insanı olmuştur. Bu bir Atatürk öyküsüdür. Çünkü Atatürk’ün devrimleri olmasaydı, Mustafa Inan bilimin en önde gelen insanlarımızdan biri olamayacaktı. Işte bu tür öyküler anlatacağım…

Peki Sunay Hocam, Türkiye’deki projelerinizi de merak ediyoruz… Nasıl gidiyor? Yeni çalışmalarınız var mı?

Çok var. Yeni bir kitabım hazır aslında ama istediğim gibi olmadı. Gerçi yayıncı çok beğendi, evet okur da beğenirdi, ama onlardan önce benim beğenmem önemli. Tabii birşeyler eksik gibi, onu ben de şu anda tam bilmiyorum ama böyle olunca kitabi bekleteceksin ki olgunlaşsın, o yüzden şu an olgunlaşma aşamasinda..

Diğer yanda yogun bir şekilde devam eden ‘Sunay Akın ile Görçek’ adlı oyunlarım var, Türkiye’nin pek çok kentinde oynuyorum. Mesela buradan dönünce önce Ankara, sonra Adapazarı ve oradan Stuttgart’a geçeceğim.

Bir de yeni müzeler kuruyorum; Istanbul’da Kartal Belediyesi ile Masal Müzesi kuruyorum. Ayrıca Samsun’da Çanek Belediyesi benden bir oyuncak müzesi istedi.

Bu kolleksiyonları nasıl biraraya getiriyorsunuz?

Bunları kolleksiyonerlerden alıyorum.. Kolleksiyonerler belli sebeplerden dolayı ellerindeki bazı objeleri satarlar.. Iyi de niye sana versin.. Yani taliplisi çok! Dolayısıyla, müzelerdeki sergilenecek eserleri kolleksiyonerlerden almaya giderken, kızlarını almaya gider gibi gidiyorsun.. Ama ben Istanbul Oyuncak Müzesi ile dünyanın en saygın müze ödüllerini kazandığım için artık kolleksiyonerlerin tercih ettiği insanlardan biri oluyorum..

Ne mutlu size.. Çalışmalarınızın devamını merakla bekliyor, size başarılar diliyoruz. Turkish Society of Canada olarak, size geldiğiniz için tekrar teşekkür ederiz!