Banu’nun Dünyası
Toronto’nun Farklı Mekanı Kensington Market
Havanın uzun zamandan sonra aniden ısınmasını fırsat bilip arkadaşım Ece ile soluğu Kensington Market’te aldık. Bir kış akşamı karanlıkta, arabayla şöyle bir kenarından geçtiğimde “bu mu anlata anlata bitiremedikleri yer” dediğim için bugün kendimden utanıyorum.
Toronto’nun en farklı yerlerinden biri diyebileceğim Kensington Market’te yürürken bazen kendimi Kadıköy çarşısında hissettim, bazen Küba’da turist serbestliği ve mutluluğuyla gezdim, bazen de Mısır Çarşısında peynir denerken burnuma gelen kokuları özledim.
Pastel renklerde, Viktorya dönemi evlerinin sıralandığı Kensington Avenue, etnik restoranların, kendine has karakteri olan kafelerin, ikinci el kıyafetlerin ve her tür renkli eşyaların satıldığı Augusta Caddesi, sebze, meyve, çay, peynir satan özel dükkanlar, her biri bir mozaiğin uyum içinde bir araya gelmiş parçası.
Böyle yerlerde çoğu zaman bir şeyler kaçırıyor hissi yaşıyorum. Gördüğüm duvar resimlerinin (graffiti) fotoğrafını çekmek, müzik yapan gençleri kameraya kaydetmek, film kafesindeki eski makinaları izlemek ama bir yandan da o An’ı yaşamak…İşte Kensington Market’te tüm bu saydıklarımı yaşadım o yüzden de bir kere değil daha on kere gideceğim sanırım bu etnik mahalleye. Hele yaz akşamları tadına doyulmayan konserlerden öyle bir bahsediyorlar ki, zaman bir an önce geçsin istiyorum.
Doğuda Spadina Bulvarı, batıda Bathurst Caddesi, güneyde Dundas Caddesi ve kuzeyde, College Caddesi ile sınırları belli olan Kensington Market tam bir açık hava yiyecek ve giyim pazarı. Renkli dükkanları, her daim bir etkinliğine ev sahipliği yapan sokak kültürü, her damak tadına uygun restoranları ve eminim geceleri çok renkli olan barlarıyla Kensington Market, Toronto’da kalabalık ve eğlence arayanlar için ideal.
İlk gidişim olduğu için çok fazla restoran önerisi yapamam ama Otto’s Berlin Döner’de normal et döner denemenizi tavsiye ederim. 256 Augusta Ave.
Kafe olarak da biz Fika’da oturduk ve bayıldık. Özellikle bir gün orada yazılarımı yazacağım günü hayal ediyorum şimdiden. Kensington Avenue üzerinde.
Fotoğraflar ve gezi için Ece Aksungur’a teşekkürler
BANU ÖZKAN TOZLUYURT
Çok ağlarım çok gülerim, çok sevinirim çok üzülürüm çok uçarım çok düşerim. Her şeyi “çok” ta yaşarım. Kızım, kocam, benim ailem, kocamın ailesi hayatta en kıymetlilerim. Arkadaşlarım ise canım ciğerim…