Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Aydınlanma hareketinin önderleri arasında üç isim öne çıkıyordu: Edebiyat araştırmacısı Elias Lonnrot (1802-1884), şair Ludviğ Rüneberg (1804-1877) ve filozof Johan Vilhelm Snelman (1806-1881). Lonnrot ve Rüneberg Fin edebiyatı ve dolayısıyla Fin kültürüne büyük katkida bulunurken, Snelman halkın beklentilerini karşılayacak ve geleceğe yön verecek gerçekçi çözümler üzerinde çalıştı. Ülkenin her tarafına giderek halkı aydınlatan konferanslar verdi. Çalışkan, azimli ve tavizsiz bir kişiydi. Yazı ve konferanslarında ülkenin kalkınmasında milli eğitimin, ulusal sanayinin ve Fin dilinin önemini vurguladı. Finlandiyanın özerkliğinden endişe eden Rus idaresi tarafından engellendiği zamanlar oldu. Fakat 1855’de Rusyanın başına geçen genç Çar II. Aleksandr’in ülkede yenilikçi hareketlere başlaması Finlandiyayı da olumlu etkiledi. Fince resmi dil olarak kabul edildi ve ulusal para birimine geçildi. Yine Çarın isteği ile Finlandiya parlamentosu 1809’dan beri ilk defa toplandı ve Snerlman senatör olarak atandı. 1868’de senatörlükten ayrılan Snelman ülkedeki eğitim kurumlarının, ziraatın ve Fin edebiyatının gelişmesi çalışmalarına devam etti. 1869’de dinle devlet işlerinin ayrılması, yani laiklik için kanun çıkarıldı. 1870li yıllarda ülke ziraat ve sanayide büyük gelişme sağladı.
Zamanla Finlandiya’daki yenilikler Rusya’da rejimden hoşnut olmayanlar tarafından çözüm olarak görülmeye başlandı. Finlandiya ve Snelman Petrov için de ilham kaynağı olmuştu. “Beyaz Zambaklar Ülkesi” kitabında Finlandiya’nın kalkınmasını ve Snelman gibi aydınların katkılarını biraz da kendi hayal gücüyle süslüyerek anlattı. Rusya, Yugoslavya ve Bulgaristan’ın gelişmesi için adeta bir yol haritası sunuyordu. 2007’de basılan son Türkçe tercümesinin önsözünde kitabın içeriği abartısız ve çok güzel şekilde özetlenmiş.
Kitap Yugoslavya’da ve Bulgaristan’da büyük ilgi gördü ve bir çok baskısı yapıldı, Ancak en büyük ilgiyi Türkiye’de gördü. Genç Türkiye Cumhuriyeti o günlerde çağdaşlama sürecindeydi. Atatürk kitabın içeriğinden çok etkilendi. 600 sene İsveçliler tarafından idare edilen ve hor görülen bir halk, doğal kaynaklardan yoksun ülkelerinde az sayıda aydının başlattıkları yenilikler sayesinde ulusal kimliklerine kavuşmuşlar ve hızla kalkınarak, komşuları ile barış içinde yaşayan saygın bir ülke kurmuşlardı. Cumhuriyetin gelecek nesilleri için bundan daha güzel bir örnek olabilirmiydi? Finlandiya bunu yaklaşık bir asırda başarmıştı. Atatürk’ün ve Türkiye’nin bu kadar bekleyecek zamanı yoktu. Büyük zorluklara rağmen yenileşme hareketlerinin azimle ve hızla devam ettirilmesi gerekiyordu. Derhal Finlandiya mucizesini anlatan bu kitabının askeri okullardan başlamak bütün eğitim kurumlarında zorunlu kaynak eser olarak okutulmasını istedi. Kitabın herbiri 12,000-25,000 nüsha olmak üzere 16 baskısı yapıldı. 1960 yılında yapılan askeri darbeye katılan subaylara yöneltilen “Sizi en çok etkileyen kitap hangisidir?” sorusunu çoğu “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” diyerek cevaplandırmış.