Burlington Türk Okulu
Toronto ve civarında yaşayan Türk toplumu, 18 Nisan’da Nathan Philip Square’de düzenlediğimiz International Children’s Day etkinliğindeki öğrencilerinizin sergilediği güzel gösteriniz ile daha yakından tanıma fırsatı yakaladı. Telve okurlarına kendinizi ve Burlington Türk Okulu’nu kısaca tanıtır mısınız? Ne zaman kuruldu? Kaç öğrenciniz var?
Öncelikle, Burlington Türk Okulu’na gösterdiğiniz yakın ilgi ve desteğinizden dolayı öğrencilerim, aileleri ve kendi adıma teşekkürlerimizi sunuyorum. Ben evli biri erkek dört harika evladın annesiyim. Türkiye’de Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakultesi, Resim-iş Eğitimi bölümünden mezun olduktan sonra, ortaoğretim ve liselerde Resim-Iş öğretmeni olarak on yıl hizmet yaptım. Daha sonra 2001 yılının Eylül ayında Kanada’ya geldim. Burada Ingilizce dil eğitimi alıp yeterli seviyeye gelince Mohawk Koleji’nden mesleğime yakın olduğunu düşündüğüm ‘Early Childhood Education’ programını bitirdim. Şu an Ontario Early Years Centre’da çalışıyorum. Ayrıca Türkiye’deki diplomamın denkliğimi yaptırarak, Ontario eyaletinde orta ve lise okullarında öğretmenlik yapabilme hakkını elde ettim.
Burlington Türk Okulumuz, Halton District School Board bünyesinde ‘International Language Programı’ adı altında, Oakville,Burlington ve Hamilton’dan gelen, yaşları 5 ile 13 arası olan kayıtlı 22 öğrencimizle 2014 yılının Eylül ayında eğitim ve öğretime başlamıştır. Derslerimiz, Halton District School Board’un bize sağladığı bir okulda Cumartesi günleri, 9:30-12:00 saatleri arası yürütülmektedir.
Okulunuzun eğitim çalışmalarından bahseder misiniz? Eğitim programınız hangi unsurları kapsıyor?
‘International Language Programı’nın biz öğretmenlere verdiği yetkiye göre, Burlington Türk Okulunda öğrencilerimiz ağırlıklı olarak Türkçe okuma-yazma ve konuşma eğitimi almaktadır. Bununla beraber yine öğrencilerimiz milli ve dini bayramlarımız, önemli gün ve haftalarımız hakkında aydınlatılmakta, ve bu günlerin kültürümüzdeki, tarihimizdeki ve günlük yaşantımızdaki yeri ve önemi hakkında bilgilendirilmektedir.
Ayrıca Kanada’da Türk Kültürü’nu tanıtmak için de çalışmalarınız var. Neler yapıyorsunuz bu kapsamda?
Oakville, Burlington ve Hamilton çevresinde yaşayan geniş bir Türk topluluğu var. Bu ailelerden büyük bir kısmı Kanada kültürüne adapte olmanın sürecini yaşarken, diğer bir yanda da Türk kültürünü, dinini ve dilini yaşama, yaşatma ve koruma anlamında çok duyarlılar. Türk kültürünü nasıl yaşıyor ve öğretiyor sorusunu ‘Çocuk gorür, çocuk yapar’ fikrini savunarak cevaplamak istiyorum. Genel anlamda konuşursak, ben ve ailemde içinde olmak üzere, bu aileler dini ve milli bayramlarda, pikniklerde, yardım gecelerinde, doğum günlerinde, düğünlerde, doğum veya cenaze gibi hayatın inişli çıkışlı çizgisinde, acı ve tatlı günlerinde bir araya gelerek birbirinin sevinçlerini arttırıp, acılarını azaltmaya çalışıyorlar. Bu paylaşımlar çocuklarımıza sevgi ve saygıyı aşılarken, birlik ve beraberliği öğrenmeleri anlamında da örnek oluyor. Bu beraberliklerin çocukları bir araya getireceğine, onların bu paylaşımlardan farkında olarak yada olmayarak çok değerler kazanacaklarını ve öğreneceklerini biliyorlar. Bu değerleri korumada en önemli unsurlardan birinin dilimizi yani güzel Türkçemizi korumak olduğunu ve çocukları ile iletişim kurabilmede en büyük öge olduğunun bilincindeler. Zaten Türk okulumuzda bir başlangıç olarak bu yoğun talep üzerine açıldı.
Okulumuzdaki aktivitelerden bahsedersek, Ulu önder M. Kemal Atatürk’ün güvendiği bu gelecek nesiller olan çocuklarımıza 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının sevgisini, heyecanını tatdırabilmek ümidiyle aynı Türkiye’de yaşanılan bayramlar gibi bizde Burlington’da bayram programı düzenledik. Her yanının ay yıldızlı Türk Bayraklarıyla süslenmiş salonumuzda, Istiklal Marşımızın 10 kıta sunumundan, şiirlerden, korodan, rontlardan, folklor ve misafir grubumuzun gösterilerinden oluşan renkli bir program hazırladık. Konsolos Muavinlerimizinde bulunduğu ikiyüz kişiye yakın misafirlerimizle bayramımızı çoşkuyla kutladık. Ayrıca, Folklor ekibimiz Artvin Yöresi ile Toronta’da ‘International Children Day’ etkinliklerinde ve International Language Programının gerçekleştirdiği yıl sonu programında muhteşem kostümleriyle ve Karadeniz Bölgemizin coşkulu müziğiyle ülkemizi temsil ettiler. International Language programında bulunan yönetici kadrosuna, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının tarihçesi ve Türkiye’de nasıl kutlandığı ve bu günün UNICEF tarafindan tanındığına dair bilgi ve video paylaştım. International Language programınında diğer ülkelerin çocuklarıyla beraber bir festival havası içerisinde kutlama yapılabileceği önerisinde bulundum. Bu öneriyi çok olumlu bulduklarını, araştıracaklarını ve ileri ki yıllarda programlarını hazırlarken bunu gözönünde bulunduracaklarını söylediler.
Eğitim her zaman zorlu bir süreç. Çok önemli para ve emek kaynağı gerektiriyor. Nasıl bu zorlukların üstesinden geliyorsunuz?
EVET! Egitim zorlu bir süreç. Para ve emek kaynağına geçmeden önce eğitimin gerçekleşmesinde en önemli unsurlardan biri olan ilgi ve istek konusundan başlamak istiyorum. Her ne kadar ailelerimiz Türkçe öğrenmenin çok önemli olduğunu bilselerde, çocuklarımız bunun çok farkında değiller. Onlar nasıl olsa Ingilizce ile çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyorlar ve Türkçe’yi bir ihtiyaç olarak görmüyorlar. Değişik yaş gruplarını içeren, farklı bilgi seviyesinde olan öğrencilerime, öncelikle Türkçe öğrenmenin neden önemli olduğu üzerinde onları bilgilendirmeye çalıştım. Çünkü çocukların bir çoğu için neden Cumartesi sabahlarını Türk okuluna gelerek, o sıralarda zaman geçirdiklerini anlamaları önemliydi. Buna ikna olduklarında, verimli bir öğrenme ortamı hazırlayabildim.
İmkanlara gelince, derslikler ve araç- gereç için herhangi bir para kaynağına ihtiyacımız olmadı. International Language Programı, Kanada devletinin kendi kültürlerini öğrenmeleri için göçmen ailelerin çocuklarına sunduğu çok önemli ve takdir edilecek bir hizmet. Öğrencilere ücretsiz olarak bir sınıf, araç gereç ve malzeme sağlanmakta ve öğretmenin ücretini ödemekte. Yine ders aktiviteleri kapsamında kutlanacak önemli günler için yer, ders saatleri içerisinde olmak koşuluyla ücretsiz sağlanabilmekte. Bu anlamda çok şanslıyız. Türkçe kaynak kitaplari için Türk Konsolosluğumuz ile irtibata geçip, kendilerinden okulumuzda kullanabileceğimiz kaynak kitaplar edindim. Ailelerimizin ellerinde olan Türkçe hikaye kitapların bağışı ile bir küçük kitaplık oluşturdum. Öncelikle söylemek isterimki, çok özverili öğrenci velilerim vardı. Bayram hazırlıkları aşamasında sıfır bir bütçemiz olduğu için yoğun bir sponsor arayışına ve araştırmasına girdik.Provalar için Burlington Nelson Youth Centre çalışma salonunu ücretsiz kullanma şansı elde ettik. Ancak, Burlington Multicultural Centre’dan ve City Hall’dan bayram programının düzenlenmesinde ihtiyacımız olan maddi yardım talebim oldu ise de olumlu bir yanıt alamadım. Bu harcamalarımız öğrencilerimizin ailelerinin maddi yardımlarıyla yapıldı. Turkish Society of Canada hem Folklor ekibimizin Toronto’da gösteriye çıkma şansı verirken, aynı zamanda da bizden maddi ve manevi yardımlarını hiç esirgemediler. Emek konusuna gelince yine bu çevrede yaşayan bu Türk topluluğu içinde ne kadar şanslıyız ki büyük bir potansiyel var ve bu kişiler sadece çocuklarimız için gönüllü olarak çalışmalarımıza yardımcı oluyorlar. Bayram programımızın hazırlık aşamasında, Kanada’nın yoğun yaşam temposuna rağmen tamamen gönüllü olarak koromuz Turkiye’de muzik öğretmeni Canan Hanım ve folklor ekibimiz ise beden öğretmeni olan Sevgi Hanım tarafından çalıştırıldı.
Eminiz, yaptığınız işin keyif veren pek çok güzel yanı da var. Bunlardan da bahseder misiniz?
Daha önce yukarıdada değindiğim gibi eğitim ve öğretimde ilgi ve istek çok önemli. Bazen öğrencilerime Türk kültürümüzü anlatırken veya öğretirken sanki kendi kültürümüzü degilde başka milletlerin kültürlerini onlara öğretiyor gibi zorlandım. Çünkü öğrenmeye ilgileri yok denecek kadar azdı. Örneğin; Türkçe konuşmak yada yazabilmek onlar için neden önemliydi. Folklor kiyafetlerini ilk gördüklerinde bir çoğu ben bunu asla giymem demişlerdi. Ama biliyorum ki bu bir devamlılık isteyen bir süreçti ve zaman ile gelişecekti.
Çocuklarımızın birbirleriyle Türkçe konuşmaya başlamalarını görmek, daha iyi okuyabildiklerini duymak, sorularınıza Türkçe cevap almak, verilen emeklerin karşılığının alındığı tarifsiz bir mutluluktu. Özellikle, dillerinin bile zor döndüğü kırık Türkçeleriyle Istikal Marşımızı okumaları, yoğun ve yorucu geçen provaların ardından onları sahnede o gülücükleriyle o sıla özleminin yürekleri dağladığı anda belkide hayatlarında davulun ne olduğunu bilmedikleri halde onun sesine halay çekmeleri, tüm yorgunlukları unutturup yerini mutluluğa ve gurura bıraktığı andı.
Gelecek için hedeflerinizi de bizlerle paylaşır mısınız?
Gelecek dönemde, okulumuza devam edeceğiz ancak bu yıl daha geniş kitlelere ulaşarak öğrenci sayısını arttırmak, böylece Burlington’da ikinci bir sınıfın açılmasını sağlamak. Aynı yada yakın yaş gruplarından oluşan sınıflar oluşturarak, yaş ve seviye farkını aza indirgeyerek daha etkili ve verimli ders yapabilmek. Bayramlarımızı bir festival havasında kutlamak. Daha kapsamlı çalışarak, çalışmalarımıza maddi ve manevi destek olabilecek kişi ve kurumlara ulaşabilmek.
Bu söyleşi için ayırdığınız zamana çok teşekkür ediyoruz. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.
Burlington Turk Okulu olarak bize böyle bir söyleşi imkani tanıdığınız icin teşekkürlerimi sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Türk Toplumumuzun bir araya gelmesinde, birlik ve beraberlik oluşturmalarında gösterdiğiniz çalışmaları ve emeklerinizi canı gönülden desteklediğimi bilmenizi isterim.
Saygılarımla
Olcay Çelik