Röportaj: Selçuk Suna

Sevgili Selçuk Suna, müzisyen bir aileden geliyorsunuz, müzik serüveniniz nasıl başladı?

Opera ile başladım müziğe. Opera Çocuk Koro’suna gidiyordum, lisedeyken de vokal yarışmalarına katıldım, Türkiye birinciliğim var. Sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girdim. Babam kemanistti ve konservatuarda Türk Müziği bölümünde hoca idi ama, ağabeyimle benim Türk Müziği’nden farklı çalmamızı istedi. O yüzden ağabeyim [Suat Suna] Klasik Keman bölümüne, ben de Klasik Klarnet bölümüne girdik. Ama sonra ben Jazz’a döndüm, üniversitedeyken Beyaz Show’da çalmaya başladım, on üç sene devam ettim edebildiğim kadar çünkü bir sürü şarkıcıya çalıyordum..

Sonra evlendim, aslında çocukluk arkadaşımdır eşim. Kanada’ya küçük yaşta taşınmışlardı ama Türkiye’de evlendik. Çocuğumuz olacağını öğrenince Kanada’ya tekrar gelmek istedik. Ondan sonra ben burada birçok yabancı ile çalmaya başladım, şimdilik bir sürü World Music Project’lerde yer alıyorum, bir tanesi Maneli Jamal diye bir gitarist, yeni başladık Maneli ile. Güzel bir trio’muz oldu, Marito Marques ile de birlikte. Onlarla devam ediyorum, bu sırada kendi albümüm üzerinde çalıştım. Onda da çok büyük müzisyenlerle çalıştım. Kanada’dan gitarda Eric St. Lauren, başsta Tyler Emond, davulda Max Senitt ve pianoda Todd Pentney..

Yeni albümü de arka planda dinliyoruz şu an. Ne gibi bir özelliği var bu albümün?

Türkülerimizi, Türk ezgilerini Jazz ve World Music Project olarak sunmak istedim. Ama bunu tam olarak yapmak istedim, çünkü bunu zaten Türkiye’de Türk müzisyenlerle yapıyorduk. Şimdi, yabancılarla yaptığım zaman onların kattığı duygu daha başka oluyor, çünkü hiçbirşey bilmeden bunları çalıyorlar. Mesela, ben ne zaman klarnet çalsam buradaki insanlar çok hoşlanıyor, müzisyenler de öyle, sonra neden bu gücümü kullanmayayım dedim, Türküleri de zaten çok seviyorum, onları işte böyle kendi tarzımda yorumlamak istedim..

Mesela bu parçadan [Yemen Türküsü] bir örnek verecek olursak.. 

Buradaki kadın-solist İtalyan, şarkının sözlerinin ne anlama geldiğini bilmeden söylüyor.

Hiç aksanı yok ve inanılmaz duygulu söylüyor..

Evet, hiç aksanı yok, telafuzu çok temiz, çok başarılı.

Başka ne türküler var?

Vardar Ovası, Hey Onbeşli, Yemen Türküsü.. Atatürk’ün sevdiği türkülerden de var.. Vardar Ovası parçasında Çinli bir flütçü çaldı, Anh Phung ismi, o da virtüöz bir flütçü..

Peki albümün ismi nedir, ne zaman çıkıyor?

Albümün ismi Selçuk Şuna’s 9,8 oldu. 27 Eylül’de çıkıyor, hatta o gece Lula Lounge’da albümün ilk konserini vereceğiz. Herkesi bekleriz.

Selçuk Suna şu an Art Square’in ortaklarından biridir. Art Square Türk ve Yabancı birçok sanatçıyı ve sanat severi buluşturan bir Art-Hub. Üst ve alt kat olmak üzere, cafe/restoran ve galeri olarak farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor.