Şiir Güzeldir
15 Eylül 1901 tarihinde Bayburt’ta dünyaya gelen Kemalettin Kamu, 6 Mart 1948 yılında 47 yaşında yaşama veda etmiştir. İlk şiirlerini aruz ölçüsü ile yazsa da, daha sonra Milli Edebiyat akımına bağlanarak hece ölçüsüne geçti. Gurbet, yurt sevgisi ve aşk şiirlerinde ele aldığı temel konular oldu. Kurtuluş Savaşı’nın mutlaka kazanılacağına olan inancı ile yazdığı şiirler onu Türk toplumuna daha da sevdirdi. Soyadı kanunu çıktığında “bu ülkede yaşayanların tümü” anlamına gelen Kamu soyadını seçti. Bingöl Çobanları adlı şiirinde ise, Anadolu’nun uzak bir köşesinideki yaşamı bir çobanın dilinden harika bir anlatımla bizlere aktarır. Bu sayımızda sizlere Cumhuriyet dineminin bu önemli şairini bu şiiri ile hatırlatmak istedik.
Bingöl Çobanları Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum, Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum. Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların, Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi, Her gün aynı pınardan, doldurup testimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla. Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni, Kuzular bize söyler yılların geçtiğini, Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek; Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı, Her adım uyandırır acı bir hatırayı. Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda, Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam, Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda, "Suna"mın başka köye gelin gittiği akşam, Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla, Çoban hicranlarını basar bağrına yayla, - Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al Diye hıçkırır kaval: Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun, Daima eğeceksin başkalarına boyun; Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı, Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı, Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an, Mademki kara bahtın adını koydu çoban! Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden, Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden Anlattı, uzun uzun. Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun Nadir duyabildiği taze bir heyecanla, Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına, Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına