T-Piketty

Biri Yer, Biri Bakar…

Bence Türkçemizin en güzel tarafı atasözlerimizin zenginliği.  Atasözlerimizle düşüncelerimizi  kısa ve anlaşılır şekilde ifade edebiliriz.  Daha da önemlisi, atasözleri asırlardır toplum olarak birlikte yaşamanın sonucu  kazanılan deneyimleri özetliyor ve yol gösterici oluyorlar.  Oğlumuz kız arkadaşını bizimle tanıştırıp fikrimizi sorduğunda cevabımız hazır “anasına bak, kızını al”; çocuğumuz büyümüş ve yetişkin bir insan olmuş ama hala bazı çocukluk huyları devam ediyor, gülümseyerek hatırlıyoruz “insan yedisinde neyse yetmişinde de odur”, az gelirli bir tanıdığınız taksitle pahalı bir arabamı almış, lafımız “ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gidiyor gezmeye” oluyor ve riskli bir işe girmeyi düşünüyoruz “davulun sesi uzaktan hoş gelir” atasözümüz bize dikkatli olmamızı hatırlatıyor.  “Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar” atasözümüz de toplumun barış içinde yaşaması önünde büyük bir engel olan ekonomik eşitsizlikten doğan sosyal tehlikeyi ifade ediyor.

Geçmişte ekonomik eşitsizlik üzerine birçok araştırma yapılmış, ancak genç Fransız ekonomisti Thomas  Piketty’nin yeni ”21nci Asırda Kapital” (Capital in the Twenty First Century) isimli kitabı batı ülkelerinde büyük yankı uyandırdı.  Kitabın Fransızca aslı 2013’de İngilizce baskısı ise Mart 2014’de yayınlandı. Kitaptaki sonuçların gelecekte uygulanacak ekonomik politikaları önemli derecede etkileyeceği tahmin ediliyor.     Bazı yorumcular, Karl Marx’ın 1867’de birinci cildini yayınladığı “Kapital, Politik Ekonominin Kritiği” (Capital, Critique of Political Economy) kitabından sonra yazılmış en önemli politik ekonomi kitabı olduğunu iddia ediyorlar.

Kitabın içeriğine geçmeden önce yazar hakkında  kısa bilgi vereyim: 1971’de Fransa’da doğmuş. 22 yasında doktorasını bitirdikten sonra MİT’da asistan olarak çalışmaya başlamış.   ABD’deki ekonomi araştırmalarını fazla teorik bulduğu için üç sene sonra Fransa’ya geri dönmek zorunda kalmış.  1789 devriminden zamanımıza kadar titizlikle tutulan vergi gelir beyannamelerini inceleyerek gelir dağılımı ve servet birikiminin tarihi gelişimini incelemiş.  Daha sonra araştırmasını başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri kapsayacak şekilde genişletmiş.

Özetle, Pikkety kapitalizmin kendi başına bırakılması halinde zamanla gelir dağılımında büyük  eşitsizlik ortaya çıkacağı, ülke gelirlerinin ve servetinin çok küçük bir azınlıkta yoğunlaşacağı ve bunun sosyal yapı için çok tehlikeli olacağı sunucuna varıyor. Çözüm olarak, zenginlere artan oranda gelir vergisi ve servet vergisinin uygulanması gerektiğini belirtiyor.  Beklendiği şekilde, ABD’deki muhafazakarlar Pikkety’yi sosyalist veya Neo-Marksist olmakla suçlarken, başta 2008 ekonomi Nobel ödülü sahibi Paul Krugman olmak üzere libareller Pikettry’nin araştırma neticelerini ve önerdiği çözümleri büyük oranda desteklediklerini açıkladılar.