Basin Bulten 10 Kasim 2017 – 18

Misafirimiz Begüm Ertuğrul’dan Teşekkür Mesajı

Geçen sene Toronto’ya gelişimin henüz 4.ayında, Sunay Akın’ın gösterisi için Isabel Bader
Theatre kapısına kadar gitmiş ancak içerisi dolduğundan girememiştim. Bu sene önlemimi aldım ve
başlamasından 45 dakika önce gösterinin gerçekleşeceği yere vardım. Hatta geç bile kalmış olduğumu
şaşırarak gördüm çünkü koltukların neredeyse tamamı dolmak üzereydi. Her defasında bu kadar ilgi
gören şey neydi? Merakla beklemeye koyuldum.

İstiklal marşı ardından saygı duruşu ile Atatürk ve Çanakkale şehitlerimizi andığımız güzel bir
açılış izledik. Kilometrelerce uzakta yeniden yurdumda gibi hissettim bir an, hep birlikteydik ve aynı
türküleri geçmişimizin ortak acılarını ve anılarını birlikte yad ediyorduk. Sonrasında ise Sunay Akın’ın
sahneye çıkması ile birlikte duygularım başka bir noktaya taşındı. Türkiye’den binlerce kilometre
uzakta bize bizi anlattı, öyle ki başka bir ülkede hepimiz kendimizi yeniden tanımaya çalışırken kim
olduğumuzu hatırladık. Anlatmak ile anlattığın şeyle yüreğe dokunmak ayrı bir şey olsa gerek…
Yüreklerimize dokundu… İlk milli bisiklet sürücümüz Cavit Cav’ın ölümünde bile topluma ne denli
katkı sağlayarak hayata veda ettiğini, Kanuni Sultan Süleyman’ın ve ne denli çağının ötesinde
kanunlar koyduğunu ve “Kanuni” ismini aldığını, Muhsin Ertuğrul’u, Atilla İlhan’ı dinledik.

Yaşanılanlardan geriye kalanın olaylar değil, bizde bıraktığı duygular olduğuna inanırım. Bu
gösteri sonrasında ise bende kalan duyguyu sorduğumda ise “birlikte olmanın mutluluğu,
öğrendiklerimin coşkusu” diyebilirim rahatlıkla. Sunay Akın’ın dediği gibi “hayatın akışını değiştiren
sadece bir kişi değil, bir ışık var elden ele dolaşan ve anlamak için onun farkına varmak gerekli. Dama
oynar gibi günü kurtarmak için değil satranç oynar gibi yaşanmalıydı hayat ve satranç için ihtiyacımız
olan bütün herşeye de zaten geçmişten kalan mirasımız sayesinde zaten sahiptik.”

Böyle özel bir günde Türkiye’den binlerce kilometre uzakta bizi bir araya toplayan ve bize aynı hisleri yeniden yaşattıran Turkish Society of Canada’ya ve emeği geçen tüm gönüllü ordusuna sonsuz teşekkürler..

Begüm Ertuğrul