Birgan Narter ile Söyleşi
Mart ayı içerisinde Toronto’ya gelen ve bir sergi açan porselen sanatçımız Sn. Birgan Narter ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
Sayın Birgan Narter, Toronto’ya hoşgeldiniz. Serginiz için sizi kutluyoruz. Çok başarılı bir porselen sanatçımızsınız. Söyleşimize sizi okuyucularımıza tanıtarak başlayabilir miyiz?
Teşekkür ederim. Sanata ilgim ilkokul çağlarında Istanbul Belediye Konservatuarında piyano bölümüyle başladı. Yedi yıl kadar önce de renklerde uğraşmak istedim ve Porselen Süsleme Sanatı ile tanıştım. Çok severek yaptığım porselen boyamaya günümün çok büyük bir bölümünü ayırmaktan zevk duyuyorum.
Farklı ülkelerde sergileriniz oldu ve ödüller kazandınız. Bunlardan da biraz bahsedebilir misiniz?
Ilk yurtdışı sanat deneyimim 2012 yılında İtalya’nın Verese şehrinde katıldığım “Trofeo Azzurro International Porcelain Convention” idi. Ardından 2014 yılında İsviçre Yverdon’da konusunda dünyanın üçüncü büyük yarışmasında “Mention d’honneur Respect du Theme” ödülü aldım. Ve şimdi de Toronto’da eserlerimi sergileme fırsatından dolayı çok mutluyum.
Biraz da Toronto’daki serginizden bahsedelim. Çok olumlu geridönüşler aldığınızı biliyoruz. Siz nasıl değerlediriyorsunuz? Sergiye hem Türk toplumunun hem de Toronto’luların ilgisi sizi memnun etti mi?
Toronto’da kızkardeşim Efnan Abacıoğlu’nun doğumgünü kutlaması için geldim ve bu kapsamda ilk önce Gardiner Museum’da eserlerim sergilendi. Ayrıca eserlerimin bir kısmı yine Gardiner Museum bünyesinde yer alan müze mağazasında yer almak üzere seçildi. Bununla eş zamanlı olarak Turizm ve Kültür Bakanlığımız’ın desteği ile Toronto Abbozzo Galeri’de …. Tarihleri arasında sergim yer aldı. Birçok Türk sanatseverin yanı sıra yabancı sanatseverler de üç hafta süreyle sergimi ziyaret edip beni onurlandırdılar. Bu vesile ile tanıştığım değerli kişilerin eserlerime gösterdiği yakın ilgi beni çok mutlu etti. Özellikle Kültür Ataşe’miz Sn. Derya Acar’ın şahsında Bakanlığı’mızın ilgi ve desteği beni gururlandırdı. Bu geçen süreç içinde eserlerimin bir kısmının satın alınıp Toronto evlerinde yer alması beni çok duygulandırdı. Sergi bitiminde, kalan eserlerimin Türkiye’ye geri gönderilme hazırlıklarını yaparken Agha Khan Müzesi’nden gelen bir teklif ile tamamının müze bünyesinde yer alan mağazada satışa sunulmak üzere seçilmiş olması benim için gurur veren bir gelişme oldu.
Toronto’ya gelmişken Toronto’dan bahsetmeden geçmek olmaz. Toronto’yu nasıl buldunuz?
Toronto’ya bu ilk gelişim değil. Daha önceki gelişlerim hep kızkardeşim ve ailesini ziyaret amaçlı olurdu. Ancak bu sefer bunun yanı sıra sanatımla Toronto’da meşgul olmak, sergi açmak, birçok Türk ve yabancı dost edinmek beni çok mutlu etti. Bu arada porselenlerimin Türkiye’den Toronto’ya getirilip burada sergilenmesinde emeği geçen, başta Vedat Abacıoğlu’na ve Toronto’lu dostlarıma minnettarım. Toronto her zaman sevdiğim bir şehirdir, bu sefer havanın da ılıman olması buradaki günlerimi daha da keyiflendirdi.
Kaldığınız sürede Türk Toplumu üyeleri ile de birlikte oldunuz. Gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?
Toronto’da çok güzel, nezih, yardımsever sanat dostu bir Türk topluluğu olması gerçekten insanın yurtdişinda kendini iyi hissetmesini sağlıyor.
Sizi tekrar Kanada’da görebilecek miyiz?
Elbette… Ben Toronto’yu çok seviyorum ve ilk fırsatta büyük bir keyif ve hatta özlemle yine geleceğim kesin.
Bu söyleşimiz için ayırdığınız vakit için okuyucularımız adına çok teşekkür ediyoruz. Başarılarınızın artarak devam etmesini diliyoruz.
Derginizde yer ayırdığınız içi ben sizlere teşekkür ederim. Derginizde yer almaktan mutluluk duydum.