Çocuk ve Yas
Aile Büyüklerimizi Kaybettiğimizde Çocuklarımız Nasıl Etkilenir?
Aile içinde yada yakın akraba çevresinde kayıp, yetişkin bir insan için zorlu bir süreçtir. Kanada’da yaşayan göçmenler olarak çoğunlukla aile büyüklerinden binlerce km uzakta yaşıyoruz. Bu yazıda, Türkiye’den gelen ani bir haberle girdiğimiz yas ve matem süreci ile başederken çocuklarımızı bu sürecin olumsuz etkilerinden nasıl koruyabileceğimizi tartışmak istiyorum.
Kayıp sonrasında yaşanan yas süreci 1 yılı bulabilir. Üzüntü ve yas süreci, kaybedilen kişiyle olan ilişkilere, kaybın yaşandığı ortama ve kişiye olan bağlılığa göre değişmektedir. Matem (Mourning) kaybın kültürel yanını temsil eder ve bilinçli ya da bilinçsiz kültürel tepkileri içerir. Yas aslında ölen kişiyle olan ilişkiler doğrultusunda tamamlanmamış planları, istekleri, hayalleri ve fantazileri içerir.
Bir çocuğun ölüm kavramını algılaması onun yaşına, bulunduğu gelişim düzeyine ve kişilik özelliklerine göre farklılaşmaktadır.
Okul öncesi çocuklar ölüm hakkında konuşabilir, ama çoğu zaman ölümün geridönüşü olmayan, kaçınılmaz bir durum olduğunu anlayamazlar. Ölen kişinin geri dönebileceğini düşünebilirler. 5 yaş öncesi çocuklar bütün insanların hatta kendilerinin de birgün öleceğini anlayamazlar. 9-10 yaşlarına doğru, çocuklar ölümün dönüşü olmayan kaçınılmaz bir durum olduğunu anlamaya başlarlar.
Dil gelişimlerini tamamlamış çocuklar yaşadıkları kayıpla ilgili duygularını dile getirebilirler. Eğer ebeveynleri açıklama yaparsa bu yaş çocukları kaybı anlayabilecek yeterliğe sahiptirler. Ebeveyn kayıptan sonra da yaşamlarının güvencede olduğu ve yine aynı şekilde devam edeceği konusunda cesaretlendirirse kolaylıkla bunu anlayabilirler. Bazı çocuklar duygularını ifade edemezler ve uyku, yeme bozuklukları saldırganlık, içe çekilme gibi bazı uyum ve davranış sorunları ortaya çıkabilir. Ebeveyn bu konuda dikkatli olmalı ve çocuğunu gözlemlemelidir. Çocuğu neyin rahatsız ettiğini öğrenmeye çalışmalıdır.