Kanada’da Göçmen Olmak
Bu yıl içerisinde Almanya’dan PoliTeknik gazetesi ile yürütülen ortak çalışma kapsamında, Kanada’da yaşayan Türk Toplumu öğrencilerimizden Kanada’da göçmen olarak yaşamaya ilişkin görüşlerini aldık. Bu yazılar PoliTeknik gazetesinin “Öğrenci Mektupları” köşesinde yayınlandı. Önceki sayımızda sizlere Yasemin Sayın’ın hazırlamış olduğu yazıyı sunmuştuk. Bu sayımızda ise Kaan Enbatan’ın yazısını yayınlıyoruz:
Merhaba,
Sizlere bu yazımda, kendim ailem ve Kanada’daki yaşantım hakkında bazı bilgiler vermeye çalışacağım. Ismim Kaan Enbatan ve 1 Kasım 2000 tarihinde Kanada’nın Toronto kentinde doğdum. Ailem 1999 yılında Amerika’ya taşınmış, (Türkiye’nin inanılmaz İstanbul’undan Amerika’nın küçük bir şehrine – Rochester’e). İlk zamanları zormuş Rochester’da ama daha sonra aynı yıl içinde Kanada’ya taşınmışlar. Ben bir yıl kadar sonra doğmuşum ve ailemle beraber 15 senedir Kanada’dayız. Ailemizde 4 kişiyiz, ben, abim, annem, ve babam. Abim Istanbul’un Kadıköy semtinde doğmuş, abimle güzel bir abi-kardeş ilişkimiz vardır ve güzel eğleniyoruz beraber. Ikimiz de Ingilizce ve Türkçe’yi biliyoruz, ama ben azıcık Fransızca da biliyorum okuldan. Abimle genelde Ingilizce konuşuyoruz ama annem ve babamla Türkçe konuşuyoruz. Türkiye’yi biz çoğu zaman özlüyoruz çünkü bütün ailemiz orada, genelde sık sık ararız ve gittiğimizde de mümkün olabildiği kadar herkesle görüşüyoruz. Türkiye’ye çok fazla gidemiyoruz ve genelde iki senede bir gitmeye çalışıyoruz. Annem ve babam çok ama çok özlediler Türkiye’yi ve 2020 yılında dönmeyi düşünüyorlar çünkü onlar hayatlarına Türkiye’de başladılar ve orada bitirmek istiyorlar. Oraya gidip gezip, eğlenmek istiyorlar, arkadaşlarla, akrabalarla ve herkesle gezip tozmak istiyorlar çünkü senelerdir yapamıyorlar. Bunun için 2020’de büyük ihtimalle annem ile babam Türkiye’ye dönecekler.
Ben su anda lise 1’e gidiyorum ve okul benim evime çok yakın. Benim 4 ayri sınıfım var ve yaklaşık 24 öğrenci var her sınıfta. Okulda çok arkadaşım var, hepsini söylemek çok zor olur ama gerçekten çok çeşit arkadaşım var. Öğretmenlerimin hepsi de güzel ve saygılı insanlar. Okulumda çoğu kurallar güzel ama bazıları da biraz zor. En sevmediğim kural okulun kapanması için en az 15 cm. kar olması gerekiyor ya da sıcaklığın -25C’nin altinda olması gerekiyor. Bunlar çok büyük kurallar ve çocuklar için çok zor oluyor çünkü çocukların soğukta ve karın içinde yürümesi gerekiyor. Ben okulda herşeyi olumlu buluyorum çünkü okul zamanları çok güzel ve eğlenceli zamanlar ve okulumu çok seviyorum. Üniversiteye gittiğimde de tıp okumayı istiyorum, çünkü tıp hep beni ilgilendiriyor ve çocukluktan beri istiyorum.
Ben Kanada’nın Ontario eyaletinin Mississauga kentinde yaşıyorum. Bizim yaşadığımız yer neredeyse bütün önemli yerlere yakın. Bu bizim için çok onemli çünkü uzakta olsaydık çok zor olurdu, çok sosyal olamazdık ve sosyal olmak bizim için onemli. Okul dışında biz bazen Toronto’ya gidiyoruz, ya da Niagara Falls’a gidiyoruz ama fazla değişik yer yok. Bizim arkadaşlarımızın neredeyse hepsi Türk ve onlarla genellıkle Türkçe konuşuyoruz. Bazı arkadaşlarımız da Hindistanlı veya Pakistanlı ve onlarla da Ingilizce konuşuyoruz. Turkish Society of Canada isimli bir derneğimiz var ve bu gurup inanılmaz güzel ve eğlenceli etkinlikler yapıyor. Ben ve ailem bu derneği çok seviyoruz ve hep gönüllü olarak yardım ediyoruz. Onun dışında ben bazen spora da gidiyorum. Boş zamanımız olduğunda genelde alişveriş merkezlerine gidip geziyoruz ve eğleniyoruz. Bizim çevremizdeki çoğu şeyleri olumlu, hoş ve güzel buluyorum.
Göçmen olarak yaşayan insanlara bir kaç şey diyebilirim. Yaşadığınız ülkedeki insanlar size çok ilgi gösteriyorlar ve yardımcı oluyorlar. Ama sizinle çok yakın ve samimi olmuyorlar. Bence Türkiye’deki insanlar çok daha ilgili oluyorlar ve daha güzel muhabbet ediyorlar, ama Kanada’daki insanlar bence daha saygılı, daha rahat, az meraklı ve dedikoducu oluyorlar. Iki insan gurubunu da çok seviyorum çünkü güzel ve hoş oluyor değişik insanlarla konuşmak.
Türk göçmenlere benim mesajım, oradaki kurallara ve insanlara saygılı olmaları ve düzenli bir sekilde yaşamaları. Oradayken Türk’leri temsil ettiklerini unutmamaları ve onları kötülememeleri. Sen kötülersen o zaman onlar da Türk’leri kötülerler. Onu yapmamaya çalışıp Türk’leri güzel olarak temsil etmen gerekiyor, o zaman onlar da Türk’leri güzel olarak bilirler ve daha fazla sevgi ve saygı gösterirler. Göçmen olduğunda oradaki dili oğrenmek de çok onemli ama kendi dilini unutmamak çok daha önemli ve bunun için de hep pratik yapmak gerekiyor. En son şey de goçmen olduğunda orada bir Türk gurubu veya derneği bulmak ve ona katılmak. Eğer katılırsan çok daha güzel insanlarla buluşursun ve etkinlikler yapıp Türk’leri çok daha güzel temsil edebilirsin ve bu çok guzel birşeydir.
Bu yazımda size bazı konuları anlatmaya çalıştım. Benim yazımı okuduğunuz ve ilgi gösterdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Kaan Enbatan