IMG_0340

Sakinoş’uma…

Sakine Damar  Doğum : 5 Temmuz 1951 ( nufusta 1949 ) Tokat Artova

Sakinoş üç çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak Dünya’ya geldi. Annesini bir yaşında iken kaybettiği için hiç tanımadı ve ömrü boyunca rüyalarında annesinin yüzünü görebilmek için onu kovaladı durdu.

1.5 yaşında ailecek İzmir’e taşındılar. Babası Izmir Radyosu’nda ve çeşitli özel etkinliklerde programlar yapmıştı. Ancak ailede müzik ve sanata olan bağlılık sadece babası ile değil; hemen hemen herkes ya çok güzel şarkı ve türkü söyler ya da bir müzik aleti – genelde saz, bağlama – çalar. Dolayısı ile Sakinoş’un çocukluğundan itibaren tüm hayatı sanat ve müzik ile iç içe geçmiştir. Hayalinde hep sahnede türkü söylemek vardı.

Sakinoş orta okulun ardından ebe hemşirelik okulunun  sınavlarını kazandı ve ömrü boyunca insanlara derman dağıtma serüvenine başlamış oldu.

Mezun olduktan sonra bir süre Varto deprem bölgesi başta olmak üzere çeşitli doğu illerinde çalışıp yüzlerce yaralıyı tedavi edip, onlarca bebeğin dünyaya gelmesine de sebep oldu . Daha sonra  kızının babası Sami Özmen ile evlendi ve bir süre sonra hayatı boyunca sonsuz sevgisini verdiği, herşeyden koruyup kolladığı ve sakındığı kızı Şebnem doğdu. O andan itibaren hayatını Şebnem’e adadı.

Sonra ailece Avustralya ‘ya taşındılar ve 7 yıl orada yaşadılar.

Türkiye’ye dönüş ve insanları sevmeye, yardım etmeye devam.

Eşinden ayrılık ve zor yıllar.

Ama Şebnem ve Sakinoş hayatın tüm zorluklarına birlikte el ele , can cana direnirler. Sakinoş kızına hem anne, hem baba hem de en iyi arkadaş, dost olur. Bu zor yıllarda tüm mahalle Sakinoş’una sahip çıkar çünkü Sakinoş mahalle’nin “DERMAN” ıdır.  Hastalanan herkese iğne, serum yapar, kısacası şifa dağıtır.

Sebo’su okulu bitirir ve Istanbul’a taşınırlar. Yine birlikte hayata tutunurlar.

Bir kaç yıl içinde önce Amerika New York ve sonrasında Kanada ‘da yaşam başlar.

IMG_0341 IMG_0338 Sakinos dostlarla Sakinos oynarken

Kanada’ya taşındıktan çok kısa bir süre sonra Anadolu Halk Oyuncuları Ezgi Müzik grubu ile birlikte sahne çalışmaları başlar ve bu şekilde Kanada’daki Türk toplumu tarafından tanınan bilinen ve sevilen bir şahsiyet haline gelir. 10 yıl boyunca  konserlerde  yaptığı sololar’la yüreğinden gelen sesi ile her seferinde insanları duygulandırıp ağlattı. Nihayet hep hayal ettiği sahnede  o güzel sesini sevdiği insanlarla paylaşma şansını yakalamıştı. Toronto’da da tüm hayatı boyunca en iyi yaptığı şeyi, insanları o kocaman yüreğinden sevip bunu en iyi şekilde ifade edip onlara dağıttı. Anne oldu, abla oldu.Son yılında hep istediği şeyi , Sebo’su ile düetini yapıp son kez insanları ağlattı.

O yıl felç geçirdi. Felç olmasına , konuşamamasına rağmen türkülerini söyledi,  insanlara sevgisini ifade etmeye devam etti.

Son arzusu Türkiye’ye gitmekti, ve gitti, Toronto’daki ailesi ona hastanede harika bir veda partisi yaptı.

Türkiye’de kaldığı süre içinde insanlara sevgi dağıtmaya devam etti ve her zamanki gibi çok sevildi ve her yerde olduğu gibi ardında derin izler bıraktı, çok sevdi ve sevildi.

8 Mayıs 2015 Cuma günü bir yıldız gibi kaydı gitti ve  Dünya’nın her yerindeki sevenlerini, çocuklarını, dostlarını ve Sebo’sunu öksüz bıraktı.

Gittiği günden beri sevgi seli aktı Sebo’suna  Sakinoş’un evlatlarından, dostlarından… Allah herkese bu kadar sevilmeyi nasip etsin.

Anneciğim, hayat arkadaşım, yeryüzündeki meleğim………Her zamanki gibi senin insanlığınla, seninle gurur duyuyorum, ve seni çok  seviyorum, ışıklar içinde uyu…..

Kavuşuncaya kadar……..

Sebon